• Anasayfa
• Hakkımızda
• Gizlilik Sözleşmesi
• İletişim

2021 yılında birçok sektörde rekor satışlar bekleniyor. Fakat bunlarında başında konut sektörü geliyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde zaten son yıllarda konut satışların gözle görülür bir fark ve artış mevcuttu. Kimileri için konut almak bir yatırım aracı olarak görülürken kimileri için kiradan kurtularak kendi evine sahip olma konusunda önemli bir satın almadır. 2017 yılında ise Türk halkı olarak son aylarda parayı elde tutan ve tutumlu bir davranış sergileyen bir izlenim yaratmaktayız. Cumhurbaşkan’ında belirttiği gibi önümüzdeki aylarda bu davranışı Türk halkının yatırım aracı olarak kullanacağı ve bize göre bunlarında başında konut alımının artacağı yönünde olacağı görülüyor.

ABD’nin gayrimenkul danışmanlık şirketi Coldwell Banker’in Türkiye Ülke Direktörü Gökhan Taş, konut satışında 2016’nın rekorla kapanacağını belirterek, “Dolarda dalgalanmanın durması ve faizlerin bu şekilde seyretmesiyle birlikte 2017 yılı da 2016 yılına göre çok daha iyi bir yıl olarak geçecek.” dedi. Taş, Türkiye’de özellikle kredili gayrimenkul satışlarında son aylarda ciddi artışların olduğunu söyledi.

“VERİLER AÇIKLANMADI AMA REKORUN YENİLENECEĞİNİ BEKLİYORUZ”

Resmi verilere göre, 2016 yılının 11 ayında Türkiye genelinde 1 milyon 198 bin 740 adet konut satıldığını kaydeden Taş, “2015 yılının 11 ayında satılan konut miktarı 1 milyon 146 bin 721 adet düzeyindeydi. Yüzde 4,5’lik artıştan bahsediyoruz. 2015 yılında 1 milyon 289 bin adetlik satışla Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Henüz veriler açıklanmadı fakat 2016’da 1 milyon 300 bin adedin geçileceğini ve rekorun yenileneceğini bekliyoruz. Geçen yılın eylül ve ekim aylarından itibaren kredili satışlarda ciddi bir artış var. Faizlerin düşmesi gayrimenkul piyasasını hem sıfırda hem de ikinci elde ciddi anlamda artırdı. Hükümetin açıkladığı KDV tutarlarının inşaat şirketlerine iade edilecek olması da çok olumlu bir karar. Bu, sıkıntılı ve son dönemlerde satışta zorlanan inşaat şirketlerine ciddi anlamda destek verdi. Bizlerin 2017 yılında beklentimiz şu, 150 metrekare üzeri konutlarda KDV oranı yüzde 8’e indirildi. İnşaat ve gayrimenkul piyasasını hareketlendirme adına KDV oranının yüzde 1’e düşürülmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“2017, 2016 YILINA GÖRE ÇOK DAHA İYİ BİR YIL OLACAK”

Taş, gayrimenkul sektöründe 2017 yılının 2016 yılına göre daha olumlu seyredeceğini düşündüğünü vurgulayarak, “Yaşadığımız bunca sıkıntıya rağmen en son darbe girişiminden sonra Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım aylarının bu kadar olumlu şekilde yüksek satış adetleriyle kaydedilmiş olması bu ülkenin geleceğine duyulan güvenin bir göstergesidir. İnsanlarımızın güçlü yapıya duyduğu güvenin bir anlamda dışa yansıması olarak görüyoruz. Aralık ayının verilerinin de çok olumlu çıkacağını iyi çıkacağını ve 2016 yılının yeni bir rekorla kapanacağını düşünüyorum. 2017’de dolarda dalgalanmaların durması ve faizlerin bu şekilde seyretmesiyle birlikte 2017 yılı 2016 yılına göre çok daha iyi bir yıl olarak geçecek.” değerlendirmesinde bulundu.

ÇOĞU İNSAN PARA BİRİKTİRİP GAYRİMENKUL SAHİBİ OLUYOR

Gayrimenkulün bir insanın ömrü hayatı boyunca aldığı en önemli alım satım kararı olduğunu belirten Taş, çoğu insanın uzun yıllar para biriktirip gayrimenkul sahibi olduğunu söyledi. İnşaat sektörünün de yaklaşık 200 yan birime iş olanağı sağlayan, eğitim düzeyi düşük insanların istihdam edildiğini önemli bir sektör olduğunu ifade eden Taş, bu nedenle inşaat sektörünün hareketli tutulmasının önemli olduğunu sözlerine ekledi.

“HERKES YERLİ PAZARINA DÖNÜYOR”

Coldwell Banker Global Ülkelerden Sorumlu Başkan Yardımcısı David Riker da faaliyette bulundukları 47 ülkeyi incelediklerinde gayrimenkulde yabancı alıcı pazarının biraz küçüldüğünü, buna karşı yerli müşteriye dayalı pazarın ise büyüdüğünü kaydetti.

Riker, “Hemen hemen bütün dünyada yabancı yatırımcıların yatırımlarının azaldığı, genelde herkesin kendi yerli pazarına döndüğünü söyleyebilirim.” diye konuştu.

TÜRKİYE, DÜNYADA DÖRDÜNCÜ HAREKETLİ PAZAR

Küresel açıdan baktıklarında çok lüks ve pahalı mülklerin artık fazla el değiştirmediğini ifade eden Riker, “Dünyada lüks mülk pazarı biraz küçülüyor. Birinci ve ikinci el evlerde ya da yeni projelerde özellikle daha küçük konutların satışı daha fazla gerçekleşiyor. İnsanlar büyük konutlardan ziyade bunları tercih etmeye başladılar.” değerlendirmesini yaptı.

Emlak sektörü açısından bakıldığında da 47 ülke arasında Türkiye’nin ABD, Kanada ve Çin’in ardından dördüncü hareketli pazar olduğunu anlatan Riker, “Türkiye dördüncü konumda olmasına rağmen karlılık açısından bize muhteşem bir pazar fırsatı sunuyor.” açıklamasında bulundu.

Türkiye’de özellikle İstanbul ve Ankara’nın ön plana çıktığını kaydeden Riker, iki şehirde de iki yıl üst üste çift haneli fiyat artışlarının görüldüğünü, bunun da çok önemli bir gelişme olduğunu söyledi.