Bağışıklık Sistemini Baskılayan ve Zayıflatan Faktörler

Sponsorlu Bağlantılar

Elleri sık sık yıkamak, aşı olmak, yeterince uyumak ve sağlıklı beslenmek virüslere ve diğer mikroplara karşı korunmanın etkili yollarıdır. İnsanların hayatındaki diğer faktörler vücudun bağışıklığını ve koruma yeteneğini tehlikeye atabilir. Boş zamanların geçirilme şekli, stres seviyesi, ne sıklıkla içki içildiği, fiziksel olarak ne kadar aktivite yapıldığı ve hatta solunan hava bile bağışıklığı olumsuz etkileyebilir.

Uykusuzluk Bağışıklık Sistemini Baskılayan ya da Zayıflatan Faktörler

Uyku eksikliğinden dolayı vücutta savunmada rol oynayan antikorlar yeterince yapılamaz. Yeterince uyumamak, virüs veya mikrop kapma olasılığını artırabilir, hastalıkların iyileşmesini geciktirebilir. Bağışıklığa yardımcı olan sitokin denilen kimyasallar sadece uyurken salgılanır.

Keder

Ani veya trajik bir olay vücudun bağışıklık tepkisini zayıflatabilir. Üzüntünün veya kederin uzun sürmesi vücudun bağışıklığını bozabilmektedir. Sevilen birini ölüm ya da ayrılık gibi bir nedenle kaybetmek grip gibi enfeksiyonların sıklığını ve şiddetli viral enfeksiyon riskini yükselten kimyasalların ve hormonların üretilip salgılanmasını artırabilir. Artmış kortizol tepkisi ve bağışıklık dengesizliği yas tutmakla ilişkilidir. Grip aşısı da dâhil olmak üzere bazı aşılar, ciddi kayıplarla başa çıkanlarda daha az etkili olabilir. Üzüntü çok derinse ya da hafiflemezse bağışıklığa karşı olumsuz etkisi 6 aydan daha fazla devam edebilir. Travmatik olaylar ya da büyük kayıplar yaşandığında yardıma gerek duyulabilir. Böyle durumlarda bir ruh sağlığı uzmanıyla konuşulmalıdır.

Yalnızlık

Yapılan araştırmalara göre yalnız hissetmek bağışıklık sistemini bozabilir. Fareler üzerinde yapılan araştırma, yalnızlıkla ilişkili artan anksiyetenin (kaygının) bağışıklık sisteminin daha fazla baskılanmasına ve daha fazla oksidatif strese veya serbest radikallerin neden olduğu hasara yol açtığını bulmuştur. Bir başka çalışma, birisine sarılmanın stres önleyebileceği ve hastalıklara yatkınlığı azaltabileceğini ortaya çıkarılmıştır.

Kaygı ve Stres

Endişeli olmak bağışıklık tepkisinde kısa bir zaman içinde zayıflatıcı etki yapar. Uzmanlar stresin beynin enfeksiyonla savaşan T hücrelerinin işlevini bozan kortizol hormonu üretimini artırdığını açıklamaktadır. Stresin sürekliliği zayıflatıcı etkiyi daha da artırır, uçuk ve grip virüsü gibi virüslerden korunmayı zorlaştırır. Arkadaşlardan destek almak, öncelikleri belirlemek, düzenli egzersiz yapmak ve yoga gibi rahatlama teknikleri uygulamak stresi azaltmaya yardımcı olabilir. Kişiler stres ve endişeden kurtulamazsa ya da endişeler hayatın normal akışını engellerse bir doktorla görüşmelidir.

Bazı İlaçlar

Alerji, artrit, lupus, IBS (İrritabl Bağırsak Sendromu) ve organ nakli tedavisinde kullanılan ilaçlar, kortokosteroidler, iltihaplanmaya karşı kullanılanTNF inhibitörleri ve kanser için kullanılan kemoterapi ilaçları bağışıklığı baskılayabilir. Herhangi bir reçeteli ilaç almadan önce doktorla konuşulmalıdır.

Sebze ve Meyve Tüketiminin Az OlmasıBağışıklık Sistemini Baskılayan ya da Zayıflatan Faktörler

Bu tür yiyecekler vücutta enfeksiyonlarla savaşan beyaz kan hücrelerinin yapımını artırır. Taze gıdalar, tohumlar ve kuru yemişler beta karoten, çinko, E,C ve A vitaminleri bakımından zengindir. Bitkisel gıdalar vücuttaki yağ yüzdesinin düşmesine yardımcı olan lif (posa) içerir, böylece bağışıklık tepkisini güçlendirebilir.

Yüksek Yağlı Beslenme

Bir incelemeye göre, doymuş yağ oranı yüksek olan bir diyet bağışıklık sistemini bozar. Tuz ve şekerin de olumsuz etkileri olabilir. Yağlar, vücuda giren mikroplarla mücadele eden akyuvarları ( beyaz kan hücrelerini) engelleyebilir. Bir başka incelemeye göre obezite, enfeksiyonla savaşmak için gereken beyaz kan hücrelerinin sayısını ve işlevini azaltarak bağışıklık sistemini etkiler, zatürre ve grip gibi enfeksiyonlara yakalanmayı kolaylaştırır. Yüksek yağ oranına sahip beslenmeye devam edilirse bağırsaklardaki bağışıklığa yardımcı bakterilerin dengesi değişebilir. Yağ alımının azaltılması için balık, tavuk, hindi gibi beyaz etler ve proteinler, şeker içermeyen, yağı azaltılmış süt ürünleri veya yağsız dana eti tüketilmelidir.

Yazıyı Sosyal Ağda Paylaş

RNA Hibridizasyonu Nedir?
Moleküler biyolojide, genetik yapıların anlaşılması ve ifade...
Kış Depresyonu Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yolları
Depresyonun en sık rastlandığı aylar kış aylarıdır. Yaz ayla...
Hiç Dikiş Atmadan İmplant Yapılabilir Mi?
Kişilerin ağız sağlığı için başvurduğu yöntemlerden biri diş...
Karbonhidrat İntoleransı, Belirtiler ve Mücadele Yolları
Karbonhidratlar sağlıklı ve dengeli beslenmenin yanı sıra sa...
Hemoroid (Basur) Nedir? Tedavisi Nasıl Olur?
Hemoroid (Basur) Nedir? Hemoroid hastalığı halk arasında ...
MYOM Nedir? Nasıl Ortaya Çıkar?
Myom, bir tür rahimde oluşan iyi huylu tümördür. Halk arasın...
İshal Nasıl Geçer?
İshal, başta enfeksiyondan ötürü kaynaklanmıyorsa, birkaç gü...
Göz Çevresi Işık Dolgusu ile Aydınlanıyor
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Yüzer, göz çevresinde ...
Karaciğerin Tolerojenik Ortamı
Karaciğer, detoksifikasyon ve besin depolamasında temel bir ...
Akciğer Kanserinde Küçük RNA ve Kemoterapi Kombinasyonu
Küçük RNA terapileri, LC’nin büyümesini büyük ölçüde etkiler...
Yüzdeki Tüylerden Kurtulma Yöntemleri
Yüzdeki tüyler, pek çok kadın ve erkek için rahatsızlık veri...
Tavuk ve Sütü Birlikte Tüketmek Yanlış Mı?
Tavuk ve süt, sağlıklı bir diyet için iki popüler protein ka...
Truman Sendromu Nedir? Kimlerde Görülebilir?
Özellikle kuşkucu insanlarda görülen bu rahatsızlık sanrısal...
Bebeklerde Süt Alerjisi
Yeni doğan bebeğinizde sürekli huzursuzluk ve ağlama nöbetle...
Kalp Ölümünden Sonra Bağış
Bir DCD akciğer nakli için öneri alındığında, cerrah ve göğü...