Yapay Zeka: Tarihçesi, Çalışma Mekanizması ve Günlük Hayatta Kullanımı

Sponsorlu Bağlantılar

Yapay Zeka (AI), insan zekasını taklit eden makineler yaratmayı amaçlayan bilgisayar biliminin bir dalıdır. 1950’lerden bu yana gelişen bu kavram, uzman sistemler, doğal dil işleme ve makine görüşü gibi çeşitli uygulamaları kapsar. AI’nin tarihçesi, Alan Turing’in 1950 tarihli makalesiyle işaretlenmiş olup, bir makinenin insan benzeri zekayı sergileyip sergilemediğini değerlendirmek için “Turing Testi”ni tanıtmıştır.

AI, veriye dayalı tahminler veya kararlar yapabilen sistemlere olanak tanıyan algoritmalar üzerine odaklanan makine öğrenimi ve derin öğrenme gibi alanları kapsar. Önemli gelişmeler arasında, AI’nin odak noktasının bilgisayar vizyonundan ileri doğal dil işlemeye kaymasını gösteren OpenAI’nin ChatGPT‘si yer alır.

AI teknolojisi büyürken, özellikle iş uygulamalarında etik konuların ele alınması önemlidir. AI’nin kapsamı, insan düşünce ve eylemlerini taklit etmekten mantıklı düşünce ve eylemlere kadar uzanır. Teknolojik ilerlemelere rağmen, henüz hiçbir AI sistemi insanın bilişsel yeteneklerinin tam aralığına ulaşamamıştır. Ancak, bazı AI sistemleri belirli görevlerde uzman seviyesinde performans sergilemiştir. AI’deki zeka, insanlar ve bazı böceklerin karşıt davranışları göz önüne alındığında doğal içgüdüden farklıdır. AI, makine yetenek ve zekasının sınırlarını zorlayan dinamik ve etik açıdan önemli bir alan olmaya devam etmektedir.

AI’nin yaratıcısı olarak genellikle İngiliz çok yönlü bilim insanı Alan Turing kabul edilir. Turing, 20. yüzyılın ortalarında, bilgi işlem ve makine zekası üzerine yaptığı çalışmalarla bu alanda öncülük etmiştir. 1950 tarihli “Bilgi İşlem Makineleri ve Zeka” adlı makalesi, AI için kavramsal temeli atmış ve makinenin zekasını değerlendirmek için Turing Testini tanıtmıştır. Turing’in insan akıl yürütmesini ve öğrenmesini taklit eden makineler üzerine yaptığı araştırmalar çığır açmıştır. Diğer bilim insanları da önemli katkılarda bulunmuş olsa da, Turing’in erken çalışmaları ve fikirleri öncelikle AI alanını ateşlemiştir.

AI’nin tarihçesi, başlangıcından günümüze önemli bir evrim geçirmiştir. Başlangıçta mitlerde ve daha sonra filozoflar tarafından araştırılan AI, 1940’larda programlanabilir bilgisayarların geliştirilmesiyle ciddi bir şekilde başlamıştır. Alan Turing gibi anahtar figürler, erken araştırmalarla öncülük etmiş ve 1956 Dartmouth atölyesinde AI’nin resmi olarak bir alan olarak kurulmasına yol açmıştır. Başlangıçtaki iyimserlik, Turing’in Taklit Oyunu ve Newell ve Simon’un Genel Problem Çözücüsü gibi önemli ilerlemelerle işaretlenmiş, ancak aşırı hırslı beklentiler ve hesaplama sınırlamaları nedeniyle gerilemelere yol açmıştır. Bu, fonlama ve ilginin azaldığı ‘AI kışları’ olarak bilinen dönemlere yol açmıştır. Ancak, 1980’lerde algoritmalar ve artan yatırım sayesinde AI’da bir yeniden canlanma yaşanmıştır.

Derin öğrenme tekniklerinin ve uzman sistemlerin tanıtılmasıyla AI daha da ilerlemiş, ancak 1980’lerin sonuna doğru başka bir gerileme yaşamıştır. 1990’lar ve 2000’ler, IBM’in Deep Blue’nun satranç şampiyonu Gary Kasparov’u yenmesi ve doğal dil işlemedeki ilerlemeler gibi önemli başarılarla işaretlenmiştir. Son yıllarda, alan, büyük veri kullanılabilirliği ve gelişmiş hesaplama gücü tarafından yönlendirilen yeni bir patlama yaşamıştır. AI’nin yolculuğu, teknolojik yenilik, dalgalanan fonlama ve evrilen araştırma hedeflerinin sürekli etkileşimini yansıtmaktadır.

AI, geniş veri setlerini analiz ederek işleyen ve bu sayede makinelerin bilgilendirilmiş tahminler yapmasını sağlayan teknoloji alanında dönüştürücü bir güçtür. Bu süreç, öğrenme, akıl yürütme, kendini düzeltme ve yaratıcılık gibi çeşitli bilişsel becerileri içerir. AI programlaması tek bir dile sınırlı değildir; Python, R, Java, C++ ve Julia, geliştiriciler arasında popüler seçeneklerdir. Teknoloji, Alan Turing’in 1950’lerdeki öncü çalışmalarından bu yana önemli ölçüde gelişmiş olup, sohbet robotları ve görüntü tanıma araçları gibi uygulamalara yol açmıştır.

Modern AI ilerlemeleri, özellikle derin öğrenme sayesinde, gerçekçi medya üretme gibi daha sofistike görevleri mümkün kılmıştır. AI’nin etkinliği, sürekli öğrenme ve kendini düzeltme yeteneğine bağlıdır, bu da onu çeşitli endüstrilerde paha biçilmez bir araç haline getirir. Bir AI sistemi oluşturma süreci, veri toplama, ön işleme, model seçimi, eğitim ve optimizasyon gibi birkaç adımdan oluşur ve doğruluk ve alaka düzeyini sağlamak için sürekli öğrenme ile dağıtımı sonuçlandırır.

Yapay Zeka (AI), günlük yaşamımıza sorunsuz bir şekilde entegre olup, çeşitli alanlarda ileri çözümler sunmaktadır. Önemli örnekler arasında şunlar bulunmaktadır:

Haritalar ve Navigasyon: AI, makine öğrenimi ile seyahat deneyimlerini en iyi rota ve trafik yönetimiyle geliştirir, gerçek zamanlı güncellemeler ve öneriler sağlar.

Yüz Algılama ve Tanıma: Telefonların kilidini açmaktan kamusal alanlardaki güvenliğe kadar, AI bireysel yüzleri tanıyabilir ve ayırt edebilir.

Metin Düzenleyicileri ve Otomatik Düzeltme: AI destekli araçlar, dil düzeltme ve öneriler için makine öğrenimi ve doğal dil işleme kullanır.

Arama ve Tavsiye Algoritmaları: AI, kullanıcı davranışı ve tercihlerine dayalı kişiselleştirilmiş içerik ve ürün önerileri küratörü yapar, çevrimiçi deneyimleri geliştirir.

Kaynak: https://newslinker.co/what-is-artificial-intelligence-ai/

Yazıyı Sosyal Ağda Paylaş