• Anasayfa
• Hakkımızda
• Gizlilik Sözleşmesi
• İletişim

Eğer elektrik motorlu sörf tahtalarını duymuş ancak neye benzediklerini görmemişseniz, normal sörf tahtaları ile olan farklarını bilmiyor olabilirsiniz. Sörfçüler dahi, daha önce denememişlerse sadece nasıl göründüğüne bakarak elektrik motorlu bir tahtanın nasıl çalıştığını anlamakta zorlanabilir.

Bu yeni moda tahtalar hakkında bir fikir edinmek için öncelikle SiFly.global ziyaret etmenizi ve tasarımlar arasında gezinmenizi öneririz: Dilerseniz, uygun fiyatlar ile online sipariş de verebilirsiniz. Bu iki ürün arasındaki farklar hakkında bilgi edinmek içinse, okumaya devam edin.

Normal sörf tahtaları ile elektrikli tahta arasındaki farklar

Normal ve eFoil olarak da bilinen elektrik motorlu sörf tahtaları; kullanılan malzemeler, temel tasarım ve desteklenen teknolojiler bakımından oldukça farklıdır. Klasik bir sörf tahtası, genellikle ahşaptan imal edilen ve farklı materyaller ile kaplanan tek parça bir üründür. Kullanmak için dalga ve rüzgâr gereklidir, kullanılabileceği su derinliği ise kısıtlıdır. Kullanıcı, tahtaya vücut hareketleri ile yön verir ve dalgaları takip ederek denge sağlamaya çalışır. Yapılabilecek manevralar, aynı nedenle sınırlıdır.

Elektrik motorlu bir sörf tahtası ise üç parçadan oluşur ve kullanıcının üzerinde durduğu kısım, klasik bir tahtadan daha kısa ve kalındır. (Bu kısım içerisinde piller yer aldığı için biraz daha kalındır.) Tahtanın altında karbon fiber bir çubuk bulunur (lift çubuğu da denir) ve bu çubuğun sonunda da hidrofoil ile elektrik motoru yer alır.

Elektrik motorlu bir tahta, çalışırken çubuk üzerinde yükselerek su ile olan teması keser. Kullanıcı, dışarıdan bakıldığında havada süzülüyormuş gibi görünür. Stabilizörler sayesinde dengeyi sağlamak daha kolaydır ve sürüş için kullanıcının vücut hareketleri değil, bir uzaktan kumanda kullanılır. Bu kumanda, Bluetooth teknolojisini kullanarak elektrik motoruyla iletişim kurar.

Efoil sörf tahtasının avantajları nedir?

Elektrik motorlu sörf tahtası, her şeyden önce hava koşullarından (yani dalgalardan ve rüzgârdan) bağımsız bir deneyim sunar. Tahtayı hareket ettirmek için dalga gücü gerekmediğinden, durgun suda kullanmak bile mümkündür. Dilediğiniz zaman kullanabilirsiniz ve dalgaların güçlendiği saat aralığını beklemeniz gerekmez. Bu da daha çok ve daha uzun sörf yapabilmenizi sağlar.

Dalgalara veya vücut hareketlerinize güvenmeniz gerekmediği için daha keyifli bir sürüş deneyimi elde edildiğini söylemek de mümkündür. Hızlanmak ve yavaşlamak için uzaktan kumandayı kullanırsınız. Böylelikle, vücudunuz farklı pozisyonlardayken hızınızın ne olacağını rahatça ayarlayabilir ve tahta üzerinde durmakta daha az zorlanırsınız.

Çoğu kullanıcı, bu deneyimi pudra halindeki kar üzerinde snowboard kullanmaya benzetmektedir. Yön değiştirmek için vücudunuzu belirli bir tarafa doğru eğmeniz çoğunlukla yeterli olacaktır. Elektrik motorlu sörf tahtası ile daha yüksek hızlara da çıkabilirsiniz: Bu tahtalar, maksimum 40 km/s’ye kadar hızlanabilmektedir.

Hangi sörf tahtası size daha uygun?

İki sörf tahtası türü arasındaki temel farklar bunlar. Peki, hangisi size daha uygun? Bu, tahmin edilebileceği gibi cevabı kişisel tercihlere göre değişecek bir sorudur. Kesin olarak birinin diğerinden daha iyi veya herkes için daha uygun olduğunu söylemek mümkün değildir. Bazı sörfçüler, kendilerini dalgalara teslim etmekten hoşlanır. Bazıları içinse, deneyimin kendisi önemlidir ve saatlerce güçlü dalgaların gelmesini beklemek istemezler.

Sörf yaparak elde etmek istediğiniz şeye göre karar vermeniz en doğrusu olacaktır. Bununla birlikte, denge sağlamak nispeten daha kolay olduğu ve herhangi bir zamanda kullanılabildikleri için, elektrik motorlu sörf tahtalarının yeni başlayanlar için daha uygun olduğunu söylemek mümkündür.