• Anasayfa
• Hakkımızda
• Gizlilik Sözleşmesi
• İletişim

Son yıllarda rekor düzeyde düşük kar yağış miktarlarının görülmesi, kar araştırmalarının aciliyetini artırmıştır. Kar çalışmaları arttıkça, olağandışı derecede az kar yağışlı sezonları tanımlamak için “kar kuraklığı” terimi yaygınlaşmıştır. Ancak kar derinliğinin nasıl ölçüleceği ve kar kuraklığının nasıl tanımlanacağına ilişkin tartışmalar sürmektedir.

Kar Kuraklığı Nedir?Kar ve su güvenliği arasındaki ilişkiyi araştıran Hanover Dartmouth Üniversitesinden bir ekip, kar derinliğini belirleme konusundaki belirsizliklerin ve kar kuraklığını sınıflandırmadaki tutarsızlıkların gerçeğe yakın su mevcudiyeti tahminleri için nasıl kullanılabileceğini gösteren daha önce yapılmamış bir küresel ölçekli kar örtüsü veri kümesi hazırlamıştır. Amerikan Meteoroloji Derneği Bülteni’nde yayınlanan bulgulara göre politika yapıcılar, acil durum planlayıcıları, su yöneticileri, işletme sahipleri ve su kaynaklarının erişilebilirliğine dayalı kararlar alan herkes için kar kuraklığının olası etkileri beklenmektedir.

Coğrafya profesörü ve araştırmanın kıdemli yazarı Justin Mankin, küresel ısınmayla birlikte kar kuraklıklarının artacağını, bir defalık düşük kar örtüsü geçmişte daha az acil bir sorun gibi görünse de, her yıl daha az kar yağışına geçişin, kar kuraklıklarının etkilerini anlamak için araştırmayı geliştirmelerini gerektirdiğini ifade etmiştir. Mankin’in tespitlerine göre kar, sıcak havalarda kullanılmak üzere suyun depolanması da dahil önemli ekolojik ve ekonomik fonksiyonlara sahiptir. Azalan kar örtüsü, haneleri, işletmeleri, çevreyi ve ekonomileri etkileyen daha düşük rezervuar seviyeleri veya toprak nemi anlamına gelebilir. Değişen bir iklimde artan ısı ile birlikte, kar kuraklığı orman yangını gibi acil durumlara da yol açabilir. Mankin, düşük kar örtüsü geleceğine ilişkin kar kuraklık kayıtlarını tuttuklarını, buldukları şeyin kar kuraklıklarına yönelik yeterli bir gözlemsel altyapının olmadığını, bu yüzden bunu düzeltmek için çalıştıklarını belirtmiştir.

“Kar kuraklığı” ifadesi ilk olarak 1980’lerin başında akademik literatürde kullanılmıştır. Tam olarak tanımlanmış olmasa da ifadeye yapılan atıflar, yaklaşık 2014’ten bu yana istikrarlı bir şekilde artmıştır. Kar kuraklığının Kar Kuraklığı Nedir?değerlendirilmesindeki zorluklardan biri, karı küresel çapta kesinlik ve tutarlılıkla ölçebilmektir. Araştırmacılar, uydu verilerini analiz etmekten sahaya özgü kar derinliği ölçümlerini toplamaya kadar bir alandaki kar örtüsünü belirlemek için birçok yöntem kullanmaktadırlar. Bu gözlemsel belirsizliğin ötesinde, kar kuraklığının tek bir tanımı olmadığından, durumu tanımlamanın veya su mevcudiyeti ve diğer koşullar üzerindeki etkilerini tanımlamanın bir orta yolu bulunmamaktadır.

Dartmouth’da akademisyen ve çalışmanın baş yazarı olan Alexander Gottlieb, kar örtüsünün her yerde net bir kesinlik ile ne kadar olduğunu bilmediklerini, kar seviyelerini ölçmenin zorluklarının, yaz kuraklığının, orman yangınlarnın ve diğer düşük su koşullarının kar örtüsü potansiyelini kesin olarak tahmin etmeyi zorlaştırdığını belirtmiştir. Şimdiye kadar, bu farklılıklar kar kuraklığı çalışmalarını karmaşıklaştırmış ve küresel ısınmayla beklenen düşük kar örtüsü koşullarına yönelik hazırlıkları sekteye uğratmıştır. Dartmouth ekibi, kar kuraklığının, nedenlerinin ve sonuçlarının anlaşılmasını geliştiren bir yaklaşım tasarlamak için belirsizliği, kar kuraklığı ve etkileri hakkında daha iyi değerlendirmeler yapmak için kullanılabilecek bir bilgi kaynağı olarak ele almaya karar verdiklerini söylemiştir.

Gözlemsel ve tanımlayıcı belirsizliklerden yararlanarak kar kuraklığının ve etkilerinin daha iyi anlaşılıp anlaşılamayacağını görmek için ekip, iklim değişikliği ile ilgili modellerdeki belirsizliği analiz etmek için en iyi uygulamalara sahip olan iklim modellemelerini kullanmıştır. Ekip, bilinen tüm kar kuraklığı tanımlarına karşı birden fazla veri kaynağını haritalayarak, belirli bir yerde ve yılda bir kar kuraklığının meydana gelip gelmediğinin yanı sıra kuraklığın ne kadar kötü olduğuna ilişkin değerlendirmeler yapmışlardır. Yaklaşım, yalnızca bir tanım veya veri kaynağına dayanan tahminlerden daha iyi olduğunu kanıtlamıştır. Ekip ayrıca, düşük karlı bir kıştan sonra yaz aylarında meydana gelen bir kuraklık olasılığı gibi, kar kuraklığı etkilerinin daha iyi tahminlerini yapmak için kar kuraklığı belirsizliğinden yararlanmanın mümkün olduğunu göstermiştir.

Kar Kuraklığı Nedir?Mankin, yaklaşımlarının belirsizliğin mutlaka bir sorun olmadığı inancına dayandığını, belirsizliğin yönetilebilecek bir olduğunu ve kesin olarak bilmediğimiz şeylerin daha iyi karakterizasyonu, dünyanın nasıl çalıştığı hakkında daha sağlam iddialarda bulunmamıza imkan verdiğini belirtmiştir. Çalışma, kar kuraklığı ve bunun su mevcudiyeti ve ekosistem dengesi üzerindeki sonuçları hakkında ortak bir anlayış geliştirmenin önemini kabul ederken, bölgesel yaklaşımların çoğu durumda ortak tanımlamalardan daha yararlı olabileceğini göstermektedir. Çalışma ekibine göre, özellikle kar kuraklığı beyanları hükümet kaynaklarına erişim ile bağlanırsa, bir noktada genelleştirilebilir bir tanım veya değerlendirme olasılığı gerekli hale gelebilir. Ancak Gottlieb, kar kuraklığının etkilerinin her yerde eşit olarak hissedilmeyeceğini ifade etmiştir.