Ağaçlandırma ve Yeniden Ağaçlandırma Nedir? Neden Gereklidir?
Bu makalede ormanların önemi, ormansızlaşmanın etkileri ve bu etkilerle mücadele yolları olan ağaçlandırma (aforestasyon) ve yeniden ağaçlandırma (reforestasyon) arasındaki temel farklar incelenmekte, bunların farklı hedefleri, yaklaşımları ve çevresel bozulmayı durdurma ve daha sürdürülebilir bir geleceği ilerletme yönündeki genel girişimlerdeki önemli rolleri vurgulanmaktadır.
Ormanlar dünyanın sağlığının korunmasında çok önemli bir rol oynamaktadır. Dünya topraklarının %31’i iklim, su, sağlık, geçim kaynakları, yaban hayatı habitatı ve korunması açısından hayati önem taşıyan ormanlarla kaplıdır. Yaklaşık 3,04 trilyon ağaç vardır. Ormanlar karbon tutumu, habitatın korunması, toprak erozyonu kontrolü ve kereste üretimi dahil olmak üzere çok sayıda çevresel, sosyal ve ekonomik fayda sağlarlar. Ancak dünya yıllar içinde orman örtüsünde önemli bir azalmaya tanık olmuştur. 1960’lardan bu yana dünya çapındaki tropik ormanların yarısından fazlası yok edilmiştir.
Ormansızlaşmanın doğrudan nedenleri kasırgalar, yangınlar, parazitler ve seller gibi doğal veya tarımsal genişleme, sığır yetiştiriciliği, kereste çıkarma, madencilik, petrol çıkarma, yol ve diğer altyapı geliştirme gibi insan faaliyetleri olabilir. Her yıl yaklaşık on milyon hektar arazi (kabaca Güney Kore büyüklüğünde bir alan) çoğunlukla ticari veya geçimlik tarım için arazi açmak amacıyla yok edilmektedir. Tarımsal genişlemenin yol açtığı küresel ormansızlaşma miktarı %90’dır.
Ormansızlaşmanın Etkileri
Ormansızlaşma ve ormanların bozulması, küresel ısınmanın ikinci önde gelen nedenidir ve bu da ormanların kaybı ve tükenmesini iklim değişikliği için önemli bir sorun haline getirmektedir. Ormansızlaşma meydana geldikçe atmosfer, su kütleleri ve su tablası kurumaya başlar, dünyadaki tüm yaşam bundan etkilenir. Yerel iklimler nemi tutan bitki örtüsünden yoksun kalır ve topraklar, organik maddenin parçalanmasına yardımcı olan besinlerden ve bakterilerden yoksun kalır, bu da toprak erozyonuna, çölleşmeye, daha az ürüne ve su baskınlarına yatkınlığa yol açar. Nehirlerden, daha küçük göllerden ve bunlardan su alan derelerden daha az su akar ve yaban hayatı etkilenir.
Dünya ormanları en büyük doğal karbon yutaklarından biridir. Ortalama olarak, ağaçların bozulmuş arazilere yeniden kazandırılması yılda 6-11 gigaton CO2’yi ortadan kaldırabilir. Ormanların yok edilmesi, hayati önem taşıyan Amazon karbon deposunun, artan orman kaybı ve yavaş büyüme nedeniyle 2030’ların ortalarından itibaren CO2 emici olmaktan çıkıp emisyon kaynağına dönüşmesine neden olabilir. Ağaçlar kesildikçe, ormanların karbon yutaklarından atmosfere çok büyük miktarda sera gazı emisyonu salınır.
Ormansızlaşma aynı zamanda yerel halk için de birçok soruna yol açmaktadır. Amazon’da yapılan bir araştırma, ormansızlaşmadaki %4’lük artışın sıtma vakasını neredeyse %50 artırdığını göstermiştir. Hastalığı bulaştıran sivrisinekler, yakın zamanda ormansızlaşan bölgelerde güneş ışığı ve suyun doğru karışımıyla gelişir. Ayrıca, ormansızlaşma küresel sağlığı da etkiler. Tüm modern Batı ilaçlarının %25’i aslında yağmur ormanı bitkilerinden elde edilmektedir. Üstelik henüz amazon bitki türlerinin %5’inden azı potansiyel tıbbi faydalar açısından incelenmiş durumdadır.
İklim Krizi ve Ormansızlaşma
Ağaçlar ve bitkiler fotosentez yoluyla atmosferden CO2’yi (karbondioksiti) emer, bunu besin üretmek için kullanır, karbonu odunsu biyokütlelerinde depolar, karşılığında oksijen verir. Ormanların yok edilmesi, CO2’nin atmosferde kalması anlamına gelir ve ayrıca yok edilen bitki örtüsü, ayrışırken depolanan daha fazla CO2’yi açığa çıkarır. Bu da bölgenin iklimini değiştirir. Ormansızlaşmanın sorumlu olduğu küresel sera gazı emisyonlarının miktarı %15’tir. Brezilya ve Endonezya’da ormansızlaşma ve ormanların bozulması, ulusal sera gazı emisyonlarının açık ara ana kaynağıdır. Mevcut ormanların, özellikle de tropiklerin korunması ve zarar görmüş ormanlık alanların onarılması, uzun süredir iklim kriziyle mücadelenin en ucuz yollarından biri olarak kabul edilir. Birçok ülke ağaç dikme programlarına başlamıştır. Ağaçlandırma ve yeniden ağaçlandırma çoğu yeni karbon giderme teknolojisinden çok daha az deneysel olan, iyi uygulanmış, nispeten düşük maliyetli karbondioksit giderme yöntemleridir. Karbon giderimi, karbonun atmosferden alınması ve daha fazla iklim değişikliğine katkıda bulunamayacak şekilde tespit edilme sürecidir. Ağaçlandırma ve yeniden ağaçlandırma faaliyetleri yoluyla atmosferden karbonun uzaklaştırılması yavaş bir süreçtir çünkü yeni ormanların karbon emilimi için olgunluğa ulaşması yüzyıllar olmasa da onlarca yıl alır. Bu nedenle ağaç dikmek ormanların kaybını telafi etmez. Yerleşik ormanlar sadece karbondan çok daha fazla fayda sağlar, aynı zamanda yaban hayatı habitatıdır ve tüm ekosistemde hava durumunu düzenler. Genellikle uzun süreler boyunca karbon stoklarında yıllık küçük değişikliklere neden olan ağaçlandırma ve yeniden ağaçlandırma gibi karbon giderimi sağlayan faaliyetlerinin aksine, ormansızlaşmanın önlenmesi gibi karbon önleme(atmosfere girecek olan karbon emisyonlarının önlenmesi) faaliyetleri kısa bir süre içinde karbon stoklarında büyük değişikliklere neden olur. Daha az yakıt yakılmasını ve dolayısıyla atmosfere daha az karbon salınmasını sağlayan enerji tasarruflu ocaklar ve ormansızlaşma tehdidi altındaki yağmur ormanlarının korunmasıyla salınacak karbonun ağaçlarda ve toprakta hapsedilmesi karbon önlemeye örnek olarak verilebilir.
Ormansızlaşmayla Mücadele
Dünyadaki yer üstü karasal karbonun %80’i ve yer altı karasal karbonun %40’ı ormanlardadır; dolayısıyla hem ormansızlaşma hem de orman bozulmasıyla mücadele, emisyonları azaltmanın en uygun maliyetli yollarından biridir. Orman kayıplarının önüne geçilmesi, ormansızlaşmanın etkilerinin azaltılması ve karbonu toprağa geri döndürülmesi için iki temel yaklaşım ortaya çıkmıştır. İklim değişikliğinin etkileriyle mücadelede önde gelen bu doğa temelli yaklaşımlar ağaçlandırma ve yeniden ağaçlandırmadır. Bu terimler genellikle birbirlerinin yerine kullanılsa da, ormanlık alanları geri kazanmayı amaçlayan farklı stratejileri temsil etmektedir.
Ağaçlandırma ve yeniden ağaçlandırma terimlerinin her ikisi de ormanlık bir alan oluşturmak için ağaç dikme eylemini ifade eder fakat aralarında bazı temel farklar vardır. Ağaçlandırma daha önce ormanlaştırılmamış, ağaç örtüsü bulunmayan alanlarda ağaç dikmeyi, yeni orman oluşturmayı amaçlar. Yeniden Ağaçlandırma ise doğal afetler de dahil olmak üzere çeşitli koşullar nedeniyle bozulan veya yok edilen mevcut ormanların bulunduğu alanlara ağaç dikilmesi ve yetiştirilmesidir. Her iki yaklaşım da karbon tutulmasını artırarak küresel ısınmayı azaltmak, biyolojik çeşitliliği artırmak ve ekosisteme karbon tutumu, habitat restorasyonu ve toprağın korunması da dahil olmak üzere birçok açıdan fayda sağlamak için gereklidir. Ancak bu iki stratejiyi etkili bir şekilde kullanmak için bunların özelliklerini ve birbirlerinden nasıl farklı olduklarını kavramak gerekir. Bu farklara aşağıda değinilmiştir.
Ağaçlandırma Nedir?
Ağaçlandırma, çorak araziler veya açık otlaklar gibi daha önce ormanlık olmayan alanlara ağaç dikmeyi içerir. Ağaçlandırma girişimleri genel olarak terk edilmiş tarım alanları, açık otlaklar veya kurak bölgeler gibi ormanların önemli bir süre boyunca bulunmadığı bozulmuş arazilerde gerçekleştirilir. Ana hedefleri ormanlık alanları genişletmek, biyolojik çeşitliliği geliştirmek, yaban hayatı için habitat sağlamak, toprak erozyonunu durdurmak, genel ekolojik dengeyi iyileştirebilecek yeni ormanlar oluşturmak, sürdürülebilir ahşap ve kereste kaynakları sunmak ve yerel iklimleri kontrol edip karbonu tutarak iklim değişikliğini azaltmaktır. Ağaçlandırma hava ve su kalitesinin iyileştirilmesine de yardımcı olur. Ağaçlandırma projeleri genellikle dikkatli bir planlama ve yerel iklim, toprak koşulları ve ekolojik gereksinimlere uygun ağaç türlerinin seçimini içerir. Yeni bir alana ağaç dikerken, diğer önemli ekosistemlerin yok edilmemesine dikkat edilmelidir; örneğin, bir otlak alanı halihazırda o belirli biyomla ilgili bir ekosisteme sahip olabilir ve ağaç dikmek muhtemelen bunu değiştirecektir. Bunu hafifletmek için ağaçların yavaş bir hızda yerleştirilmesi, bölgeyi işgal eden yaban hayatında istikrarlı bir değişime olanak sağlayacaktır. Ayrıca, başarılı bir ağaçlandırma, her ne kadar dikildikleri iklime özgü olsalar da, farklı ağaç türlerinin bir karışımının dikilmesini gerektirir. Bu, doğal bir ormanla karşılaştırıldığında nispeten daha az yabani hayatı çekecek bir tür monokültürünün yaratılmasını önler.
Ağaçlandırma ve Yeniden Ağaçlandırma Nedir? Neden Gereklidir, Farkları ve Etkileri Nelerdir?
Başarılı Ağaçlandırma Proje Örnekleri
1-Afrika’daki “Büyük Yeşil Duvar Projesi”, Sahel bölgesi (Sahra Çölü sınırında) boyunca devasa bir ağaç yeşil kuşak dikerek çölleşme ve arazi bozulmasıyla mücadele etmeyi amaçlamaktadır.
2-Çin’in “Yeşil İçin Tahıl” programı, marjinal tarım arazilerinin geniş alanlarını ormanlara dönüştürerek toprak kalitesini artırmış ve erozyonu önlemiştir. Dünyanın en büyük ekolojik restorasyon projelerinden biri olan bu program ekolojik çevrenin iyileştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Program çiftçilere arazilerine ağaç dikmeleri için para ödemektedir ve bozulmuş arazileri kırsal kesimdeki ailelere restore etmeleri için vermektedir. Çin, 1999 yılından bu yana uyguladığı program sayesinde 28 milyon hektardan fazla tarım arazisi ve çorak veya bozulmuş olarak sınıflandırılan arazide orman peyzajlarını restore etmiştir.
3-Pakistan’daki “Milyar Ağaç Tsunami “programı çeşitli bölgelerin yeniden ağaçlandırılmasına, ağaç örtüsünün arttırılmasına ve biyolojik çeşitliliğin arttırılmasına odaklanmaktadır.
4-Hindistan’ın “Yeşil Hindistan Ulusal Misyonu” azalan orman örtüsünü korumayı, eski haline getirmeyi ve geliştirmeyi, sürdürülebilir kaynak yönetimi ve iklim değişikliğinin azaltılması için ağaçlandırmayı teşvik etmeyi amaçlamaktadır.
Yeniden Ağaçlandırma Nedir?
Yeniden ağaçlandırma, daha önce ormanlık olan ancak ormansızlaşma veya bozulmaya maruz kalan alanlara yeniden ağaç dikmeyi içerir. Yeniden ağaçlandırmanın temel amacı, doğal afetler, ağaç kesimi veya insan faaliyetleri gibi çeşitli faktörler nedeniyle kaybolan orijinal orman örtüsünü eski haline getirmektir. Fidanlıklarda yetiştirilen fidelerin dikilmesini içeren bu süreç, zarar görmüş ormanların yeniden canlandırılmasına ve gençleştirilmesine, ekosistemin dayanıklılığının ve işlevselliğinin sağlanmasına odaklanır. Yeniden ağaçlandırma, ağaç sayısını ve tür çeşitliliğini artırmak, biyolojik çeşitliliği geliştirmek için mevcut ormanları yenilemenin pratik bir yolu olarak kullanılabilir. Yeniden ağaçlandırma son derece ekolojik öneme sahiptir çünkü ekosistemleri canlandıran doğal ormanları onarır. Yeniden ağaçlandırılan bölgeler, su kalitesini iyileştirmek için çökelmeyi azaltan ve kirleticileri ortadan kaldıran doğal filtreler olarak işlev görür. Ayrıca uzun vadeli çevresel sürdürülebilirliğe, havza fonksiyonunun sürdürülmesine ve toprak erozyonunun önlenmesine katkıda bulunurlar.
Yeniden ağaçlandırma girişimleri için ağaç türlerinin seçimi, orijinal ormanın bileşimi, ekolojik koşullar ve göz önünde bulundurulan spesifik restorasyon hedefleri gibi faktörlerden etkilenir. Ayrıca yeniden ağaçlandırma, ormanların doğal olarak iyileşmesini kolaylaştıran ve tohumların rüzgar, su veya yaban hayatı yoluyla yayılması gibi doğal süreçler yoluyla ekosistemin gençleşmesine olanak tanıyan stratejileri de kapsayabilir. Tükenmiş veya bozulmuş ormanların yeniden ağaçlandırılmasında çeşitli süreçler vardır. Kendine özgü gereksinimlerin belirlenmesi için konum analiz edilir. Bundan sonra hasar görmüş veya istilacı ağaçlardan kurtulma işlemleri gerçekleştirilir. Daha sonra yerel ağaç türleri dikilir ve doğru aralık ve yoğunluğun korunduğundan emin olunur. Restorasyon sürecini hızlandırmak ve ekosistem sağlığını, biyolojik çeşitliliği ve karbon tutulmasını teşvik etmek için haşere yönetimi ve yangın önleme gibi sürekli bakımları uygulanır. Yakın zamanda ormanın büyük bir kısmı yok edilmişse, ağaçlar hızla yeniden dikilse bile ekosistemi tam olarak eskisi gibi yeniden yaratmak oldukça zordur. Bir orman, çoğu belirli ağaç türlerinin karışımına dayanan ve çoğunlukla yüzlerce yıllık ağaçları içeren karmaşık bir ekosisteme sahiptir. Bu nedenle, eski bir ormanı yeniden yaratmak ve daha önce biyomda barındırılan zengin biyolojik çeşitliliği geri getirmek gerçekçi olarak uzun yıllar alır.
Yeniden Ağaçlandırma Proje örnekleri
1-Brezilya’daki “Atlantik Ormanı Yeniden Ağaçlandırma Projesi”, bozulmuş arazileri başarılı bir şekilde restore ederek orman örtüsünü artırmış ve nesli tükenmekte olan türleri korumuştur.
2-Kosta Rika’nın “Ekosistem Hizmetleri için Ödeme Programı” da dahil olmak üzere kapsamlı yeniden ağaçlandırma çabaları, ormanların önemli ölçüde iyileşmesine yol açarak biyolojik çeşitlilik ve karbon tutumundan faydalanılmasını sağlamıştır.
3-Kenya’daki “Yeşil Kuşak Projesi”, yerel toplulukları ağaç dikme, ormansızlaşmayla mücadele etme ve kritik ekosistemleri restore ederken (onarırken) geçim kaynaklarını iyileştirme konusunda güçlendirmiştir. 1977 yılında Profesör Wangari Maathai tarafından kurulan “Yeşil Kuşak Hareketi” ile Kenya’da 51 milyondan fazla ağaç dikilmiştir.
Bu vaka çalışmaları, yeniden ağaçlandırmanın çevresel ve sosyal zorlukların çözümündeki etkinliğini vurgulamaktadır. İklim çözümü yolları umut vericidir, ancak bu heyecanın ağaçların sosyal ve çevresel açıdan sorumlu bir şekilde doğaya geri kazandırılmasına yol açıp açmayacağı projenin gözetimine ve politika güvencelerine bağlıdır. Yatırımcılar, hükumet ve yerel paydaşlar arasındaki işbirliği, projelerin toplumlar, ekonomiler ve iklim için kalıcı faydalar üretmesini sağlamak için hayati önem taşımaktadır.
Her birini kendimiz seçtiğimiz bilgisayar masaüstü fotoğrafl...
Halı kayması, hem ev dekorasyonunu bozan hem de tehlikeli ka...
Ülkemizde daha nadir görmekle birlikte daha çok Amerika Kana...
Tüm bayanlar olarak kullandığımız kozmetik ürünleri ve yaptı...
Ağarmak kelimesini birçok yerde duymuştursunuz. Mercanlarda ...
Başkentteki lokanta ve kafe gibi yeme içme yerleri, İçişleri...
EEG’nin Hans Berger tarafından icat edilmesi, uyku bilimi ta...
Toki uygun fiyatlarda ev satmaya devam ediyor. Ankara'da yap...
Gün içinde en sevilen atıştırmalıklar arasında yer alan kuru...
Tuz doğada bulunan, suda eriyen, kokusuz ve saydamsı maddele...
Ramazan'ın son günlerini yaşadığımız şu güzel günlere veda e...
Başarılı olmak herkesin isteği olsada herkese nasip olmayan ...
Özellikle acil durumlarda, yani bikininize veya küçük gelen ...
Himalaya buzullarının hızlanan erimesi Asya’daki milyonlarca...
Birçok orman yangını tabiatta minimum, bazı yangınlar daha f...