Vücudu Yenileyip Hastalıkları Önleyebilen 10 Baharat ve Bitki

Sponsorlu Bağlantılar

Her ne kadar bazı insanlar sadece hastalıklarının başlangıç noktasında otları ve baharatları kullanma eğiliminde olsalar da, dünya çapında ilaç tedavisi yerine hastalıkları tedavi etmek için bitkisel ilaç kullanımı artmaktadır. Doğal ve bitkisel ilaçların zihinsel ve fiziksel sağlığı daha iyi hale getirdiği kanıtlanmıştır. Evde bulabilen, soğuk algınlığı ve yüksek tansiyonu tedavi etmeye yardımcı olabilecek ve hatta hızlı yaşlanmayı önleyebilecek otlar ve baharatlar vardır. Aşağıda vücudun belirli kısımlarına özen göstermek için denenebilecek 10 baharat ve bitkiden bahsedilmiştir.

1-Sarımsak

Sarımsak, soğuk algınlığı ve grip ile mücadele amacıyla kullanılabilir, kalp hastalıklarına yakalanma riskini önleyebilir, kan basıncını düşürebilir. Sarımsak Alzheimer ve bunamayı engellediğine inanılan antioksidanlar içermektedir. Anti-bakteriyel ve anti-parazitik olan sarımsak kansere karşı da koruyabilir. Saç ve cilt sağlığı için de yararlanılabilen sarımsak yemek pişirmek için veya besin takviyesi olarak kullanılabilir. Ezilmiş ve doğranmış halde çiğ ya da pişirilerek tüketilebilir.

Not: Yan etkileri görülebileceği için astım hastaları tarafından sarımsak tüketilmemelidir. Tıbbi işlemlerden veya ameliyatlardan önce de kullanılmamalıdır. Bir doktora danışmadan günde 2-3’ten fazla diş sarımsak tüketilmemelidir.

2- Biberiye

Biberiyenin aroması hafızayı, konsantrasyonu, ruh halini ve performansı iyileştirebilir, beynin yaşlanmasını engelleyebilir. Biberiyenin aktif bileşikleri antioksidan ve anti-inflamatuar aktivite göstermektedir. Biberiye bitkisi doğrudan hücrelere uygulandığında mikropları öldürebilir. Araştırmalarda biberiye özlerinin birden fazla bakteri suşunda (Gram-pozitif ve Gram-negatif) bakteriyel büyümeyi tamamen durdurduğu görülmüştür. Etkiler Gram-pozitif bakteriler için daha belirgindir. Biberiye özleri astım hastalarında hırıltı, göğüs ağrısı, öksürük ve balgam üretimi gibi semptomları azaltabilmektedir. Bağırsak ve karaciğer sağlığı açısından da yararlı olduğu düşünülmektedir. Faydalı özelliklerini elde etmek için biberiye yaprakları bir mutfak çeşnisi olarak kullanılabilir. Biberiye ayrıca parfüm ve yağ haline getirilebilir, günlük olarak kullanılabilir.
Not: Biberiye yağı cilt tahrişine ve saçlı deride kaşıntıya sebep olabilir. Hamile kadınların fazla biberiye tüketmemesi, emziren kadınların da biberiyeyi makul miktarda kullanması tavsiye edilir. Diyabet hastaları ve yüksek kan şekeri olan kişiler de kan şekeri seviyelerini yükseltebileceği için biberiyeyi makul seviyede tüketmelidir.

3-Acı Biber

Acı biber içeren merhemler veya yağlar kan dolaşımını teşvik eder. Eklem ve kas ağrısı, gerginlikler, burkulmalar, cilt tahrişleri ve romatizmaya yardımcı olur. Acı biber bu nedenle ısı yamalarının (yakıların) önemli bir bileşenidir. Taze acı biberler, turunçgillerden üç kat daha fazla C vitamini içerir, böylece bağışıklık sistemini güçlendirir, vücut enfeksiyonlara karşı korunur. Acı biberin antibakteriyel özelliği de vardır, bakteri veya mantar gibi patojenleri yok eder. Acı biberler mutlu eder çünkü kapsaisin adlı madde ağrı uyarıcısını hafifletmek için ağızda yanma hissine neden olur, vücutta adrenalin ve endorfin salgılanır, bu yüzden tüketimi ruh halini yükseltebilir. Biberleri acı yapan içeriklerin anti-aging (yaşlanma karşıtı) etkisi de vardır. Mide ekşimesi gibi problemler için ağrı kesici olarak çalışabilir ve kilo vermek isteyenlerin acı biber yemesi iyidir, çünkü yağ yakımını artırabilir. Acı biber doğranmış veya dilimlenmiş olarak hemen hemen her yiyeceğe eklenebilir. Çiğ, ızgara ve kavrulmuş olarak tüketilebilir ancak tohumları çıkarılmalıdır.

Not: Acı biber herkes için iyi olmayabilir, çünkü midenin yanmasına neden olabilir, ayrıca asla düzenli olarak kullanılmamalıdır. Mide ekşimesine, hazımsızlığa, dışkılarken rektumda ağrıya, yanma hissine dokunulduğunda cilt döküntüsüne, yanmaya ve kaşıntıya sebep olabilir. Kişilerin acı bibere alerjisi yoksa bu tür yan etkiler yavaş yavaş geçecektir. Önlem olarak acı biberler kullanılırken böyle bir döküntü ve yanma hissinden kaçınmak için eldiven giyilmelidir.

4-Zencefil

Zencefil, sindirimi iyileştirir, gazı ve inflamasyonu azaltır, ağrıyı, soğuk algınlığını, hamilelerde sabah bulantılarını hafifletebilir. Zencefil sıcak bir çay halinde ve çorbalara eklenerek, günlük olarak tüketilebilir. Taze zencefil de birçok tatlıya eklenebilir.
Not: Zencefilin artan kanama eğilimi, karın rahatsızlığı, kardiyak aritmiler (aşırı dozda), merkezi sinir sistemi depresyonu (aşırı dozda), dermatit (topikal kullanım ile),ishal, mide ekşimesi, ağız veya boğaz tahrişi gibi yan etkileri olabileceğinden uygun miktarda ya da bir doktora danışılarak kullanımı önerilir.

5-Maydanoz

Maydanoz, yüksek tansiyon tedavisinde kullanılabilir, K vitamini içermesi nedeniyle kemik sağlığını güçlendirir. Maydanoz iştahı arttırmaya, sindirimi iyileştirmeye, idrar üretimini arttırmaya, spazmları azaltmaya ve adet akışını artırmaya yardımcı olabilir. Maydanoz yaprakları kurutularak çorbalara, güveçlere, soslara lezzet artırıcı olarak katılabilir. Maydanozun tazesi salata soslarına, terbiye karışımlarına ve deniz ürünleri tariflerine eklenebilir.

Not: Çok miktarda maydanoz tüketmek çok güvenli olmayabilir çünkü anemi, karaciğer sorunları gibi yan etkilere neden olabilir. Böbrek hastalığı olanlar maydanoz kullanmamalıdır çünkü böbrek hastalığını daha da kötüleştiren kimyasallar içerir. Cilde uygulanan maydanoz tohumu yağı, cildin güneşe karşı daha hassas olmasına ve döküntüye neden olabileceğinden güvensizdir. Maydanoz kökü ve yaprağının cilde uygulanmasının güvenliği hakkında yeterli bilgi yoktur. Gebelik ve emzirme sırasında çorba, salata gibi gıdalarla alınan bir miktar maydanozun zararı olmasa da ağızdan büyük miktarlarda maydanoz alındığında hamilelik sırasında güvenli olmayabilir. Maydanoz kan şekeri seviyelerini düşürebilir. Düşük kan şekeri (hipoglisemi) belirtilerine dikkat edilmeli, diyabet varsa ve maydanoz kullanılıyorsa kan şekeri dikkatlice izlenmelidir.

Yazıyı Sosyal Ağda Paylaş

Göz Çevresi Işık Dolgusu ile Aydınlanıyor
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Hakan Yüzer, göz çevresinde ...
Uçucu Yağlardaki Terpenlerin Biyoaktivitesi ve Uygulamaları
Bitki organizmalarından elde edilen ikincil metabolitler, fa...
Kansızlık Nasıl Belli Olur? Kansızlığa Ne İyi Gelir?
Uzmanlar son yıllarda kansızlık sorunuyla karşı karşıya kala...
Yüzdeki Sivilceler Hangi Hastalığın Habercisi
Özellikle ergenlik döneminde yüzdeki çıkan sivilceler oldukç...
Kireçlenme Nasıl Geçer? Tedavisi Var mı?
Kireçlenme Türk toplumunda hızla artan bir hastalık haline g...
Beyin Sağlığını ve Hafızayı Güçlendiren Vitaminler
Beyin vücuttaki en önemli organdır. Düşünmek ve konuşmaktan ...
Doktor Olmanın Avantajları
Doktorluk mesleği tüm dünyadaki en kutsal mesleklerden birid...
Gebelik Döneminde Enfeksiyonlar
Gebelikte bebeğinizin ve kendi sağlığınızı korumak için enfe...
Çocuklarda Boğaz Ağrılarının Nedenleri
“Çocuklar 2 ila 8 yaş arası dönemde erişkinlere göre daha sı...
Kafeinin Faydaları ve Zararları
Çay ve kahvede doğal olarak bulunan kafein, kolalı içecekler...
Küçük Çocuklarda Ekran Kullanımı O Kadarda Zararlı Değil!
2015’ten bu yana, küçük çocuklardaki ekran kullanımı önemli ...
Depresyon Nedir? Fiziksel Belirtileri Nelerdir?
Depresyon, kişinin sebepsiz olarak hayattan eskisi kadar zev...
Rahim Dönmesi (Ters Rahim) Nedenleri, Belirtileri ve Tedavisi
Bazı kadınlarda rahim, sırtın alt tarafına bakacak şekilde g...
Yüz Nakli Nedir? Nerde Yapılır?
Yüz nakli, bir  insanın yüzünün bir kısmının ya da tamamının...
Bebeklerde İşitme Kaybı
Dünya çapında 270 milyondan fazla insanı etkileyen sensörinö...